9 Aralık 2012 Pazar


Sanat, insan ruhunun gıdasır derler. Kimileri ise gerçek sanatın sadece müzik olduğunu düşünür. Hangisi doğrudur peki?

Sanat sadece müzikten ibaret değildir. Sadece müzikle ilgilenip -ki ilgilenmekten kastımda dinlemek- ben sanatla iç içeyim diyemezsiniz. Sanat tiyatrodur, sanat resimdir, sanat sinemadır...

Peki, sanatla ilgili olmayan bir kişinin hayatında ne tür eksiklikler var dersiniz? Bir kere vizyonu yoktur. Sanat insana farklı bakış açıları kazandırır. Sanatla alakalı olmayan ne kadar farklı düşünebilir ki?

Sanatın insanı özgür kıldığını düşünüyorum. İnsana farklılıklar sunan ve farklı yapan sanat, insanın nasıl özgür düşünebileceğini ve özgür davranabileceğini de gösterir.

Peki, sanat kim içindir? Sanat halk içindir bana göre. "Sanat sanat içindir" diyemeyeceğim ben. Bence herşey insan içindir. Tıpkı sanat gibi.

Geçmiş dönemdeki şairlere, halk ozanlarına baktığımız zaman Anadolu insanının özlemlerini , umutlarını ve serzenişlerini yansıtmaya gayret ettiklerini görebiliriz. Anadolu insanının yüzyıllardan beri bir arada yaşamasından kaynaklanan, Türk toplumunun ortak beklentilerini, endişelerini, korkularını ve gelecek beklentisi gibi olgularını dile getirdiğini, yapıtlarında düşünsel olarak etkileyici bir anlayışı benimsediğini anlayabiliyoruz.

Bence sanat halk içindir. Ben yazdığım şiirleri ya da yazıları çoğu zaman birine ya da birilerine adadım. Bunları açıkça ifade etmesem de onlar için yazdım onlar için okudum. Sanatın ilham kaynağı bence dışarısı, yani sanatın dışındakilerdir. Yani kimse bir resme bakarak resim çizmez gibime geliyor. Bir doğa olayından etkilenir ne bileyim bir güzelden, bir olaydan etkilenir de çizer, yazar. Eğer birinden etkileniyorsam şayet onun için yaptığımı ona adarım...

Yapılanlar birilerine bişeyleri doğrudan veya dolaylı olarak anlatmaya çalışmıyorsa zaten sanat değildir. Şu sözler insanlara ne anlatıyor olabilir mesela? Al herşeyini yanına/yüreğine/Benden ne ateş olur ne soba/Söz veremem yarına/Bana senden ne köy olur ne de kasaba…./ Şimdi geçen gün herkesin duymadığı ya da duymazdan geldiği bi dergiden okuduğum, bu yazıyı yazmama neden olan mukayeseleri aktarmak istiyorum sizlere:

“Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır,

yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır.

Son darbe-i kalbim yine ismin olacaktır,

yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır.”

-Yesari Asım Arsoy-

***

Ne üzülür ne sıkılır

Sadece birazcık düşünür

Hemen yeni bir aşık bulunur

Yerin çok çabuk doldurulur

Sevgilimi koluma takarım

Bebekte üç beş tur atarım

Olmadı bi de sinema yaparım

Gördüğün gibi çok unutkanım

-Demet Akalın-

___________________________________

Hatırla ey peri o mesud geceyi

çamların altında verdiğin buseyi

beni mecnun ettin sen de olasın

aşkımı inkâr edersen Allah’tan bulasın.

Bana sen öğrettin aşkı sevdayı

ne çabuk unuttun beni, hercai

beni mecnun ettin sen de olasın

aşkımı inkâr edersen Allah’tan bulasın.

-Muhlis Sabahattin Ezgi-

***

Benim için hep sen vardın

bunu hep senden duyardım

iki gözüm kör olsun

of nasıl sana inandım!

Allah belanı versin

Allah seni kahretsin

bana gelen sana gelsin yar

hayatımı sen mahvettin

acımadın neler çektim

kader seni de kör etsin!

-İsmail YK-

Eğer hala sanat sanat içindir diye düşünüyorsanız İsmail YK ya da Megastar AJDAR’ı dinlemeye devam edebilirsiniz.

Sanat sanat içindir anlayışı Servet-i fünun döneminin belirlediği sanat anlayışıdır. Bence sanat; “SANATTAN ANLAYAN HALK İÇİNDİR.”



Kaynak: Sanat, Taklidin Bittiği Yerde Başlar...

Yazar Hakkında:
www.alidenizcelik.com